KAMPANYA HAKKINDA

Bilindiği üzere, bir gerçek kişiyi belirli veya belirlenebilir hale getiren, kişiyi tanımlayan her türlü bilgi ‘kişisel veri’ olarak adlandırılmaktadır. Örneğin; ad-soyad, kimlik numarası, araç plakası, telefon numarası, e-posta adresi, sağlık bilgilerimiz ve finansal bilgilerimizin yanı sıra, fiziksel ve davranışsal özelliklerimiz de kişisel veri niteliği taşımaktadır.

 

Gün geçtikçe dijitalleşen dünyamızdaki teknolojik ilerlemeler, insanların hayatını kolaylaştırırken beraberinde birtakım risk ve tehditleri de getirmektedir. Bu risk ve tehditlere karşı, kişi varlığının ayrılmaz bir parçası haline gelen kişisel verilerin korunmasına yönelik çeşitli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Zira kişisel verilerin korunması, aslında bizzat kişinin onur ve itibarının yani kendisinin korunması anlamına gelmektedir.

 

Dijital çağda kişinin korunması, kişinin verileri üzerinde kontrol ve söz sahibi olmasıyla mümkündür. Bu yüzden de ‘kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı’, ülkemizde anayasal bir hak olarak düzenlenmiştir. Ayrıca, söz konusu anayasal hak düzenlemesinin bir sonucu olarak, ‘kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemek’ amacıyla 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile birlikte Kişisel Verileri Koruma Kurumu da kurulmuş olup; Kurum, Kanunda belirlenen görevlerinin yanı sıra, ülkemizde veri koruma kültürünü geliştirmek, veri koruma bilincini zihinlere yerleştirmek ve kişisel veri farkındalığını yaygınlaştırmak amacıyla çeşitli faaliyetler yürütmektedir.

 

Kişisel verilerin korunması konusunda ne kadar çok yasal ve idari düzenleme yapılırsa yapılsın; unutulmamalıdır ki, kişisel verilerin korunmasında bireylere de birtakım görev ve sorumluluklar düşmektedir. Çünkü çevrimiçi ortamlarda bırakılan dijital ayak izlerinin kötü niyetli kişi veya gruplar tarafından istismar edilmesi riskine karşı son derece dikkatli olmak gerekmektedir. Şöyle ki, ilk bakışta zararsız gibi görünen paylaşımlar, mesajlar, fotoğraflar veya videolar; kişilerin yaşam tarzlarının, alışkanlıklarının ve belki de zayıf yönlerinin ayrıntılı bir profilinin çıkarılmasına yardım edebilir. Hatta kötüye kullanım sonucunda maddi ve manevi zararlar dahi ortaya çıkabilir.

 

Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun yukarıda bahsi geçen faaliyetleri çerçevesinde, Kurum himayesinde yürütülen bir ‘Toplumsal Farkındalık ve Bilinçlendirme Kampanyası’ olarak hayata geçen ve bir rehber niteliği taşıyan Farkında Ol Güvende Kal; ilgili kişileri kişisel verilerin korunması konusunda bilinçlendirmeyi ve onlara yol göstermeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, kullanıcıların iletişim teknolojilerinden en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olurken, onlara kişisel verilerini yönetme konusunda yardımcı olmak için de bir dizi çalışmalar içermektedir.

 

Farkında Ol Güvende Kal, kullanıcılara teknolojilerin getirdiği zorluklarla başa çıkma ve verilerini koruma noktasında yol haritası çizmektedir. Araştırmalara dayalı bilgilendirmeler, güvenlik ipuçları, ebeveyn kılavuzları, tavsiyeler, haberler ve farkındalık çalışmaları gibi pek çok içeriğin yer alacağı Farkında Ol Güvende Kal, her yaştan internet kullanıcısının daha bilinçli ve daha güvenli internet kullanımını yaygınlaştırmayı hedeflemektedir.

 

Farkında Ol Güvende Kal ‘ın veri mahremiyetine ve gizliliğe saygı, kişisel verileri koruma ve güven sağlama temalarını destekleyen herkes bu çalışmaya katkıda bulunabilir. Dolayısıyla, çevrimiçi ortamda kişisel verilerin korunmasına nasıl yardımcı olabileceğiniz hakkında daha fazla bilgi edinerek ve bireyleri ‘veri mahremiyetine ve gizliliğe sahip çıkmaya’ teşvik ederek siz de yardımcı olabilirsiniz. Gelin hep beraber ülkemizdeki kişisel veri koruma kültürünü geliştirmek için harekete geçelim. Unutmayalım ki; kişisel veri, güvenliğe ihtiyaç duyar!

 

#FarkındaOlGüvendeKal